Saturday, December 23, 2006

BİLİNMEZLER DENİZİ; KURTULUŞ AKŞEHİR

Seni anlamak olsaydı derdim
Kalabalıklara girmezdim
Kendi köşemde yalnız
okurdum bıraktıklarını
Kendi aklımın hafif süzgecinde
tek tek iplikleri
geçirirdim çıkrıkla
yeleğimi örerdim
ve yaz gelince atardım
bu sefer yapraklardan
elbiseler dikerdim
senin bu mahluk dediğin bedene
mahlukat dediğin
tanımlayamadığın insaniyeti
örterdim
yavaşça
huzurluca
taa ki kefen
beyazlığıyla
yavaş yavaş beni soyana dek
ölümden korkmuyor insan
sarılı oldukça
senin kollarında
ya da senin önerdiğin
keten giysilerde
hafifi hafif eden samyelinin
esintilerinde
beklemezdim daha fazla ne seni
ne köşelerini
ne nefesini
ne de kendine kendini aşırdığın
meyveleri

severdim belki o zaman
özgürce seni
seni
beni
ama belleğim o kadar zor
o kadar zor görebiliyor ki
bu yitik tarihin ortasında
dediklerini, anlattıklarını
hatırlamıyor fırlatışlığının ortasında
anılarımın anlatılanların ortasında
yanında berisinde yakınında belki

belki ....
dediğin gibi belki
sonsuz bir kafa karışıklığı
gerçeğin hiç tamamlanmadığı
hiç birleşmediği
o alanda koşturmaca
yorgunluktan rahat edene dek
ve sonra yeniden...

No comments: