o zaman, elle yazmak havaya bakmak, arada nefes almak ve bir yudum caydan almak, yanina sigara yakmak, gelen geceni kolacan etmek, yanindaki masadan kelime calmak, seni icermeyen konusmalara gulmek
o zaman, ne yapacagini bilmezlik icerisinde takip etmek, koku almak, suruklenmek, mutsuz olmak, tebessum etmek, aksam hangi yuksek gerilim hattindan gececegini aklindan gecirip, kendini yataginda gocebe cinlerine birakmak
o zaman, dudaklarina dokunmak, kaleye cikip burasi bir denizdi bir zamanlar diye dusunmek, pirinchanin pahaliligina kufretmek, ulusun romantik turistlerine kizip, bit pazarindan kaban bakmak, eve gelince yere yatmak, uzun uzun dusunmek ev iskeletlerinin arasinda dolanan sienkleri, bocekleri, fareleri, belki guvende olmak
o zaman geciyor illaki, zaman zaman gelip giden bir hava oluyor, iklimler yer yuzu gibi degisiyor, bazen yagiyorsun bazen gunes aciyorsun, bazen sobada kuruyup kokan tutun gibi lezzetli oluyorsun. Ama o zaman da geciyor. bugune geliyorsun belki zaman zaman. Bugun ne demek diye dusundugunde tasvirlerin yetmiyor. Bir yanda ayak parmaklarini yiyen kadinlar, zamanlarinin belki en guzelini beton parklar sanan cocuklar, saklanan erkekler, hava uzerine dayanilmaz muhabbetler ve yuksek ses- yuksek tonlar. Bunlari yanibasinda buluyorsun ya bugunun tasvirlerinde. Ruyalar nerede diye sordugunda, o zamani hatirliyorsun. hatiralarin sorularindaki ruyalarin oluyor bazen. Orasi daha guvenli oldugundan belki. sonra gozunu kapayip acana kadar yutkunamaz oluyorsun. Yutkunup acip gozunu kapatiyorsun. uyuklama hali bu biraz, biraz ruya gormek, biraz da ruya kurmak, hatiralarin ruyalarinda yeniden diziliyorlar. Goruyorsun ya iste ben ne istiyorum? sonra yine dusuyorsun yuksek hizla gittigin bir sabah,bu benler senler cinayetlere kurban verilmeli. birileri onlari alip goturmeli- bizlere sunmadan sizlerden su calip iplere dizmeli. nasreddin hoca fikrasini anlatmali belki sadece ben sen biz ve siz ve onlar. hatrin icin okey oynasinlar, o zaman gelsin herkesin eli esit ve tek tasa olsun da gulup biraksinlar. ne olur nasreddin hoca da bir kere bunu anlatsin. Hayat degissin, duz degil duzen degil olsun.
bu zaman, uyaklarina donmek daha kolay oluyor. hayatin denklemlerini dusunuyorsun. sikiliyorsun
bu zaman, aklina gelenler kelimeler trafigi oluyor, baktiklarina uzun uzun bakiyorsun, belki sen goruyorsun o gormuyor, o gormuyor sen gormuyorsun, veya dayanilmaz olasiliklarina varip, karayollari haritasi gibi yasamin icinde yuzuyorsun, kara oldugunu bilip inatla yuzuyorsun, arada cok anlamlilari birbirine katip belki birilerinin de derisini yuzuyorsun...
bu zaman oyle bir zaman
o zaman da oyle bir zaman
boyleyken de boyle,
fatih, ayak parmaklarimi yiyorum.
2 comments:
Yenebilen şeydir, nitekim, ayak parmakları...
fatih nerlerdesin aceba? etiket disinda?
Post a Comment