Sunday, August 20, 2006

Dünya bir yerde; güneş bir yerde
Zaman ve mekan her yerde
Bu mu özgürlük?
Bu mu bağlılık?
Bu mu seçim hakkı?
Yoksa bir deliliğin peşinden mi koşmak
Bu yüzümde hissettiğim güneşin yarattığı sıcaklık
Yoksa ateşimi çıkartan bu adam bu kadın mı?


Yakala
Toplar dönüyor aklımda
Tut
Cesaretimin içindeki sinekleri


Üzgün bu dünyanın insanlarının yüzleri
Utangaç, sınırlı hayalleri
Öfkeli belki elleri
Güvensiz ayak tabanları
Düşmek mi bu?
Yoksa zaten durabilen yok mu?


Yankıla
sözlerini; unutma sakın doğum hakkını
Tersle
Bağımlılıklarını; yeni doğuşunu müjdele bana

Yalvararım güzel ruh
Sevgiziliğinle beni de öldürme
Bacaklarımdan tutup ayırma beni ortadan
Yalvarırım sana bak; dizlerimin üzerindeki kabukları gösteririm
Düşme itildiğin
İttiğin çukurlara
Beni kendini çocuğunu

Düşür
Uçkurundaki gölgeleri bu ayın suretine
Karart
Gzölerinin arkasındaki perdelikleri


bU SEVGİSİZLİK
BU karmaşa bitecek
Bu çirkinlik bir gün geçecek
Ve belki o zaman hepimiz yetim olacağız
Mutlu değil belki ama
Özgür yetimler
Acınmayan
Takdire ihtiyaç duymayan
Takdir edilmenin unutulduğu


Öğren
Yanındaki saksıdaki çiçektn açmasını
Seç
Belki bir ağaç belki bi tutam saç
Gülümse birazcık
Yalvavrırırm gülümse biraz
Kaymış gözlerinin altından
Azıcık birazcık
Meydan okuma bana artık
Sadece al beni birazından içine
Çek dibine
Hayaletlerinin içine

Gezin müzelerinde
Dolan çayırlıklarında
Bilmezcesine
Bunlar kimmiş diye tanı
Yalvarırırm sana içimden
Yeniden doğmayı düşün
Bu hayata nasıl geleceğini belki kimse bilmez
Ama seçebilir yeniden doğmayı
Birinin çocuğu olarak
Büyümeyi sevebilir
Büyüdüğünde taşımayı
doğurmayı isteyebilir

Gizle
gizleniceklerini
Açıkta
zaten gizlediklerin
inan bana
birazcık
Küçülmüş gözlerinin arasındaki çiçekleri
Uzat biraz daha benimdeki güneşime
Yalvarırım sana yalvartma beni artık
Akıtma senin için göz yaşlarımı

Yen
Zenlerini
Gel
Gitmelerinden bu yana
Bu yeşile...

No comments: