Monday, January 29, 2007

Suçlulukla kayboldum üzerinde
Yanı başında ağlaştım her gece
Her sabah bir otobüs ezdi beni
Her gece bir çift göz biraz sezdi beni
Gülerken buldum
En sonunda bir sokak başında kendimi
Bir ağacın yaprağından süzülmüşüm öylece
Fark etmeden Zamanını yitirdiğim bir an

Anılarda kalıyor şimdi yavaş yavaş
Savaş savaş var derken çevrem
Talaş atılıyor bugün üç filmlerinde
Ve ellerinde adamların çükleri
Çek babam çek babam ÇEK ÇEK!
Çek çek amca burnu kanca
Al sana bir tabanca

Öldürebilirdim kendimi en sonunda
Tabancalarında
Sen davranmadan silahına
Çeker vururdum kendimi
Günah sayılan
Kendime yöneltmeyi becerdiğim silahlarınla

Çürütebilirdim bedenimi yeni yağmur yağan betonlarda
Dumanlarda, sarı yüzlerde
Eğlenen ellerde
Bir aşağı bir yukarı kalkan alınlarda
Somurtan ruhsuz ağız kenarlarında

Ve şimdi bu nefes borusundan çıkabilen
Bu sesler
Hırıl hırıl olmuş teller
Sadece konuşan kelleler
Ruhumdan akıttığım sellerle
Benler için kalabilen geriye
Anıların içinde soluklanmış
Anlar silsileler zamanlar
Her günün sanrılarında
Yeniden yeniden dönerek gelen fısıltılar
Konuşmalar, yemekler, muhabbetler, tartışmalar arasında
Bir sesin ucundan aşağıya
Sallanır.

Ve o an bir kadın daha yaltaklanır,
Işıklarını söndürdüğünde odanda
O başka bir yerde çoktan başka birinin fermuarını
Açıvermiştir
Anlık hizmetinden gurursuz

Gurursuz kaldım ben
Uğursuz sayıldım ben
Ayrımlar da yaptım elbet ben sen
Haydi tamam bu sefer de
Sen yen
Hikaye bunlar zen men
Kalmadı artık dışımda ten
İnanma
Pirelerden yapma
Bir sirkten başka
Kalmadı kürkümde
Demişsem
Bir ben.

No comments: