Ağır ağır yürüyorum
Ağır Ağır
Bir devenin ayak sesleriyle
Diyen ses
Ağır ağır dalıyorum
Ağır ağır yanıyorum
Ayak kemiğinin ateşinde
Ağır ağır gelmiyor
Rüzgar yalayıp geçiyor
Yüzümden aşağılara
Geldiğim vahaya salıyor oltalarını
Tutamıyor hiç bir balık
Hiç bir balık ağır ağır
İnmiyor ağlarına
Ağır ağır yaşatıyorum
Ağır ağır yaşanıyor
Geldiğim bu devenin kemiklerinde
Diyor bir ses
Tebessümü ağır
Gözleri ağır ağır ateşleniyor
Yanakları ağır ağır kızarıyor
Ağır ağır kızartıyor
Dilimi yanağında
Ağır ağır tanışıyorum
Ağır ağır taşınıyorum
Bu yeryüzünden senin yüzüne
Ağır ağır yanıyorum
Geçmişin ateşlerinde
Ateşlerinde kızarıyorum
Ağır ağır yaralanıyorum
Ağır ağır ölüme yaklaşıyorum
Ağır ağır yakınlaşıyorum
Bir devenin ayak sesleriyle
Diyen
Ağır ağır çıkıyor gün yüzüne
İsteksizliklerim ağaır ağır seni bunaltıyor
İstekliliklerim ağır ağır geliyor
Geçiyor bak şimdi yanından
Ağır ağır tutunuyorum
Ağır ağır tutuyorum sözcüklerimi
Pençelerinde kan sızıntıları
Ağır ağır dökülüyorlar
Ağır ağır anlıyorsun belki
Ağır ağır olduğunu herşeyin
Bir devenin hörgüçleri gibi ağır ağır
Sızlıyor bacaklarının arası
Sızıntılıyor heyecanlarım ağır ağır
Bu kum tepesini
Merak ediyor musun sende ağır ağır
Neden buradayız diye
Neden bu yeryüzündeyiz diye
Yoksa sadece ağır ağır bana yaklaşıyor musun?
Ağır ağır bilemeyeceklerimi soruyorum
Ağır ağır yanıtsız kalıyorum
Bir daha söylesene ağır ağır
Bir devenin ayak sesleri gibi
Ağır ağır merak etmesene artık
Ben kimim diye
Bir isim uydurmasana
Sın-dün-bugün- bu an –sın
m-ağır ağır-m-m-m-m-m
Ağır ağır kırıntılarından benlerin
Ağır ağır düşüyorum
Sen merak ettikçe uyardıkça sen-dün bugün-bu an- sen
Ağır ağır duyuyorum
Ben mmmm ağır ağır mmmm
Bir devenin ayak adımları arasında
Ben mmmm ağır ağır mmmm
Sın-sün bugün- bu an- sen
Ben mmmm ağır ağır mmmm
Sın-sün bugün- bu an- sen
Ben mmmm ağır ağır mmmm
Sın-sün bugün- bu an- sen
Ben mmmm ağır ağır mmmm
Sın-sün bugün- bu an- sen
...
No comments:
Post a Comment