Monday, November 22, 2010

Zamanın birinde
Sokaklar puslu
Koşturmalar çoklu
Yalnızlıklar sihirli

Odaların köşelerinden
Bazen nem parlar
Yüzüne gelir isi perdelerin
İzlediklerimiz kirlenir

Yalanlarımız burnumuzdan süzülür
şaşkınlıklar yakar
Olsun bazı yalanlar güzeldir yine de
Yarınlar sabahlara sarılır

Kalkmak zorlaştıkça
Yatmak kolaylaştıkça
Düşünceler ardı sıra birbirini okşadıkça
Kış geçer bahar gelir

Ama sen hiç-kendini kaç baharın içinde buldun acaba?
Ama sen hep-kendini kaç kışın içinden savuşturdun acaba?
Olsun bazı geçmişler yenilenir
Yüz-üzeri yıldızlar kalbine göz kırpar

Temennisi bu bol dünyanın
Uzaklıkları yakınlaştıkça çoklaşmaz mı?
Sorular cevaplarını aradıkça daha sert kendini hatırlatmaz mı?
Yolu derinleştikçe gölgeleri aynasından içeri kaçmaz mı?

Evet ve hayırlarla işim yok benim
Defol git buradan diye sinir yaptıkça
Eline yapışan yine senin sihrin olmaz mı?
Ama evet bazı yalanlar bitmez...

No comments: